DEPREM'İN DUVARLARA YANSIYAN ACILARI
6 Şubat deprem felaketlerini yaşayalı 9 ay olmak üzere. Depremlerde resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde can kaybı yaşandı. Depremlerin büyüklükleri 'asrın felaketi' olarak ifade edildi. Deprem bölgesinde sağlam kalmış bina duvarlarındaki yazılar hepimizi derinden etkiliyor. İnsanlar duvarlara yaşadıkları korkuları, can kayıplarını, ölümün çokluğunu, kötü hava şartlarını, yaşadıkları topraklara bağlılıklarını, bazen umutsuzluğu bazen de umudu yazdılar. Tarif edilmez acılar ve korkular yaşandı. İnsanlar konuşma diliyle anlatamadığı duyguları sprey boyalarla duvarlara yazdı. Duvar yazılarının bazıları hasar tespiti belirten yazılardı, az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı, itirazlı, mahkemede.. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı tarafından sonradan alınan kararla orta hasarlı binalar ağır hasarlı olarak değerlendirilecekti. Duvarlarında orta hasarlı yazılı binalar aynı zamanda ağır hasarlı ve yıkılacağı anlamına geliyordu. Orta ve ağır hasarlı binaların yıkılışıyla birlikte duvar yazıları da fotoğraflarda kaldı.
Gelin, duvar yazılarını birlikte yorumlayalım.
"Öleceğiz doğduğumuz topraklarda" Ölüm de olsa doğduğu toprakları bırakmak istemeyenleri ifade eden bir söz yazılmış.
"ölüm sokağı" Bu acı cümle Hatay / Antakya Asri Mezarlığı caddesinde yazılıydı.
"Hatay terk edilemez" Bilindiği üzere Hatay depremlerde en büyük yarayı alan şehir, buna rağmen Hatay'ın terk edilemeyeceğini anlatan bir ifade.
"Seninleyiz Hatay" şehir dışından Hatay'a yardım için gelen görevliler veya gönüllüler yazmış olmalı.
"Yıkılma Hatay biz varız" Sanırım yine şehir dışından gelmiş görevli ve gönüllülerin yazdığı bir yazı.
"Hatay hepimizin şahsi meselesi" Hasta yatağından kalkıp Hatay'ı Fransız işgalinden diplomatik çözümlerle kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten alıntı bir söz.
"Gitmedik ki dönelim Hatay" Her koşulda Hatay'dan vazgeçmeyenlerin yazdığı bir söz.
"Umudunu yitirme geri döneceğiz Hatay" Depremde yaralanan tedaviye ihtiyaç duyan, hastası, bebeği olan veya kalacak yeri olmayanlar geliyor
aklıma. Hiç kimse buradan isteyerek gitmedi, giden herkesin mecburi bir durumu vardı ve giden herkes döneceğini söylüyordu.
"Söz sana güzel günler göreceğiz Hatay" Hatay'ın eski güzel ve renkli günleri hatırlanarak yazılmış bir cümle.
"Üşüdüler, korktular, ağladılar ve öldüler" sözünde depremde yaşanan süreç kısa ve net bir şekilde ifade edilmiş. 6 Şubat gecesi şiddetli bir yağmur yağıyordu, dağlara kar yağmıştı ve çok soğuktu.
"Eksik anlatmışlar fazlasını yaşadık" Malatya'da yazılan bu yazıda, yaşanan felaketi anlatmanın zor olduğu ifade edilmiş.
"Konuşacak çok şey var ama konuşacak kimse kalmadı (acıyaman)" Adıyaman'da yazılan bu cümle ise yaşanan acıları birileriyle paylaşma ihtiyacı hissedilen durumu ve bunu paylaşacak kimsenin kalmamasını anlatan boğaz düğümleyen bir ifade olmuş.
"Evimiz yıkıldı hayallerimiz değil" Evler yıkılabilir, hayaller varlığını sürdürecektir.
"Kimsesiz kaldım" sözünde ise ailesini tamamen kaybetmiş insanlar anlatılmış. Ne büyük acı..
"Maraş bize mezar oldu" Kahramanmaraş'ta yaşanan ölümlerin duvara yansımış acı ifadesi.