CUMHURİYET'İMİZİN 100. YILI 29 Ekim'de cumhuriyetimizin 100. yılını kutladık. 29 Ekim, Türkiye'nin her şehrinde büyük coşku ve kıvançla kutlandı. Kutlamalarda müthiş görüntüler oluştu, zeybek oynayan askerlerimiz, Cumhuriyet ve Atatürk şiiri okuyan öğrencilerimiz, bayrak sallayan gençlerimiz, donanmamıza ait savaş gemilerinin geçici ve en etkileyici olanı da sanırım SOLO-TÜRK'ün müthiş gösteri uçuşları. Türkiye birbirine kenetlenmiş gururlu ve coşkundu. 2023 yılı benim için bütünleyici ve duygu dolu bir yıl oldu. Bize bağımsız, hür ve bereketli topraklarıyla bir ülke armağan eden ve sağlam temeller üzerine güçlü, aydınlık ve eğitime dayalı bir gelecek inşa eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahargahı Anıtkabir'i ziyaret ettim, yoğun duygular hissettim. Bu ziyaretimden 3 ay sonra Türkiye aydınlarından tarihçi profesör İlber Ortaylı'nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk isimli kitabını okudum. Kitap, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki verdiği bilgilerinin yanı sıra dönemin şartları ve olaylarını detaylarıyla anlatan bir rehber kitap niteliğinde. Osmanlı İmparatorluğu şartlarını ve gelişmelerini, 1. ve 2. dünya savaşlarını, Mustafa Kemal'in askeri dehası sayesinde savaş sırasında geliştirdiği stratejileri, öngörüleri, cesareti, daima geleceği işaret etmesi, işgalleri ve Türkiye'ye dayatılan şartları ve imparatorluktan cumhuriyete geçiş süreci hakkında bilmediğim çok şey okudum. Kitabı 29 Ekim'den, cumhuriyetimizin 100. yılına iki gün kala bitirdim. Kitabı bitirdikten sonra Anıtkabir ziyaretim daha anlamlı hale geldi diyebilirim veya bunun tam tersi bir durum söz konusu, Anıtkabir ziyaretimden sonra kitap bir çok şeyi doğruladı. Bu anlamda tüm bu bileşenlerle 2023 yılı benim için bütünleyici ve duygu dolu bir yıl oldu.   29 Ekim dolayısıyla Anıtkabir'e günübirlik tur reklamlarını gördüm ve yoğun duygular hissettiren o güzel mekanı tekrar görmek istedim. Aynı yıl içinde ikinci kez Anıtkabir'e gitmek ve bu kez farklı sebep ve duygularla gitmek elbette çok etkileyici olabilirdi. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını ona en son katılan şehir Hatay'da kutlamak daha doğru bir fikirdi. Burada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hasta yatağından kalkıp Hatay'ı tek kurşun dahi atılmadan yurt toprağına kattığını hatırlamak gerekir. 29 Ekim'i 6 Şubat ve 20 Şubat'ta yaşanan deprem felaketlerinde en büyük hasarı alıp ağır yaralı hale gelen Hatay'da kutlamak çok daha anlamlı olacaktı. Depremlerde Hatay'ın merkez ilçesi Antakya enkaz ve hasarlı binaların kaldırılmasıyla ovaya dönmüş durumda, bazen şehirde gezerken kendimizi hiçliğin orta yerinde hissediyoruz. Hatay'daki cumhuriyet kutlamalarına katılım depremde yaşanan ölümler ve şehir dışına göçler sebebiyle çok değildi ama coşku aynı coşkuydu. Tüm şehitlerimize saygı duruşunda bulunduk ve İstiklal Marşı'mızı yine coşkuyla söyledik. Cumhuriyetimizin 100. yılında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşları ve tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, saygı ve şükranlarımla anıyorum. YAŞASIN CUMHURİYET!