BİR UMUDUN DOSTLUĞU: ÂDEM AMCA & YAREN LEYLEK
Merakla beklenen buluşma gerçekleşti ve Âdem amca ile Yaren leylek tekrar buluştu. Âdem amca ile Yaren leyleğin bahar aylarına denk gelen 14. buluşma haberi bahar aylarının etkisiyle olacak, içimde bir memnuniyet, bir tebessüm ve bir umut duygusu uyandırdı. İçimden 'bir umudun dostluğu' diye geçirdim ve hemen bunu yazmak istedim. Bir balıkçı kayığında başlayan bu benzersiz dostluk uzun yıllardır sürüyor. Âdem amca, Yaren leyleği bekliyordu, geleceğini umut ediyordu, Yaren leylek ise beklendiğini hissediyordu. Beklenen ve hissedilen buluşma her yıl olduğu gibi Uluabat Gölü'nde Âdem amcanın kayığında gerçekleşti. Bu sadık dostların buluşma görüntüleri sosyal medyada büyük ilgi görürken insanların yüzlerinde tatlı bir tebessüm oluşturdu.
Âdem amca 13 yıldır yaptığı gibi kayığına binip göle açılarak onu beklememiş olsaydı, o sırada başka bir yerde olsaydı Yaren leylek onu bulamayacaktı. Yaren leylek ise geçen 13 yılın tersine farklı bir bölgeye göç etseydi Âdem amca ile kavuşamayacaktı. Âdem amca her zaman yaptığı gibi kayığına ile göle açılarak sabırla beklemeye başladı. Yaren leylek de kanat çırparak, sabırla uzun mesafeleri kat ederek, bekleyenine, Âdem amcaya tekrar geldi. Yaşlı bir balıkçının samimiyeti, göçebe bir kuş türü olan leyleğin sadakati bu dostluğu 14. yılına taşıdı.
Görüldüğü gibi umut hep vardır. Âdem amca dostunun geleceğini umut ediyordu, Yaren leylek ise dostunun onu beklediğini umut ediyordu. Umudun hep var olması umut ettiğimiz durumlara göre değişkenlik gösterse de görüldüğü gibi hep vardır. Umut ettiğimiz şeyler gerçekleşmese bile insan her durumda umut etmeden yapamıyor. Umut etmek demişken yazımı, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatımıza, geleceğimize ışık tutan, o, artık efsaneleşen sözü ile bitirmek istiyorum. "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."