20 ŞUBAT DEPREMİ
Bugün Hatay depreminin üzerinden 2 yıl geçti. 20 Şubat'ta merkez üssü Hatay'ın Defne ilçesi olan 6.4 depremi akşam saat 20:04'te meydana gelmişti. 6 Şubat depreminden 14 gün sonra, daha 6 Şubat'ta yaşadığımız şoku ve korkuyu atlatamamışken, kendimizi biraz olsun yatıştıramamışken bir kez daha can havline düşüp sokaklara döküldük. Deprem çevre illerle birlikte Suriye ve Lübnan'da da hissedildi. 6.4'lük depremin üzerinden henüz birkaç dakika geçmişken, rahat bir soluk alamamışken 5.8 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi. 6 Şubat’ın etkisi ve yıkımı büyük okurken bu deprem dünya gündeminde de yankı uyandırmıştı. Depremin 1. ve 2. yılında ise ülkenin hemen her kesiminden anma mesajları yayınlandı, paylaşımlar yapıldı ancak 20 Şubat'ta yaşanan depremini Hatay dışında kimse hatırlamıyor.
6 Şubat depreminde sarsıntının ve gürültünün etkisi ile uykumuzdan fırlayıp kendimizi dışarıya atmaya çalıştık. Uyku mahmurluğu ve şok sebebi ile depremin şiddetini ve yıkıcı etkisini ancak gün doğumuyla birlikte gelen kötü haberlerle anlayabildik. O geceyi, o sarsıntıyı, o yağmuru unutmamız elbette mümkün değil, ancak 20 Şubat'ta akşam saatinde olan depremin şiddetini hepimizin daha net hatırladığı da acı bir gerçek. Çadırdaki ve sokaktaki insanların bile kaçışmaya çalıştığını çok net hatırlıyorum, çünkü sarsıntının şiddetiyle şehir merkezinde ve kırsal bölgelerde korku ve kaygı tekrar hakim oldu. Bu deprem, bize 6 Şubat'tan 20 Şubat'a kadar olan süreci ağır bir işkence şeklinde tekrar yaşattı.
6.4 depremi ağır hasar alan Hatay'ın üstüne yıkıcı bir hasar daha bıraktı. Bu deprem yıkıntılarımızın üstüne ağır bir yıkıntı daha, acılarımızın üstüne diri bir acı daha, korkularımızın üstüne taze bir korku daha ekledi. Bu depremde de maalesef can kayıpları yaşandı. Hasarlı evlerinden eşyalarını kurtarmaya çalışan Hatay'lılar eşyalarıyla birlikte enkaz altında kalarak evlerinde can verdi. 6 Şubat'taki depremlerle ciddi hasarlar alıp yıkılmayan binalar, 20 Şubat'taki 6.4 ve 5.8 depremlerinde tamamen yıkıldı. 6 Şubat'tan beri yaşadıklarımız bu dünyaya ait vakalar değilmiş gibi görünseler de bugün üzerinden 2 yıl geçmiş bulunuyor. Kaybettiğimiz canlarımızı, evlerimizi, mutlu anlarımızı, sosyal çevremizi, topluluk günlerimizi, en acısı da kadim şehrimizi bir kez daha coşkun bir hüzünle anıyorum.
Veysel Özyurt