CHP DİDİM İLÇE KADIN KOLLARININ BASIN AÇIKLAMASI
CHP DİDİM İLÇE KADIN KOLLARININ BASIN AÇIKLAMASI
Mevcut yasalarda kocasının soyadını alan kadın isterse kendi soyadını da kullanabiliyorken, 9 uncu Yargı Paketi Taslağıyla bu madde de kaldırılmak istenmekte, kadının kendi soyadını tek başına kullanma hakkı yeniden gasp edilmeye çalışılmaktadır.
CHP DİDİM İLÇE KADIN KOLLARININ BASIN AÇIKLAMASI
Saygıdeğer Basın Emekçilerimiz ve Kamuoyuna;
Ülkemiz de “Kadın” olmak çok zor. Son 20 yılı aşkın sürede AKP iktidarı tarafından adeta “kadın düşmanı” bir anlayış ile hayata geçirilen politikalar, kadınları yasalar önünde eşitmiş gibi gösterirken, onların gündelik hayatta yok sayılmalarına neden olmuştur. Kaç çocuk doğuracağımızdan tutun da, hangi soyadı ile yaşamamız gerektiğine kadar, nasıl konuşacağımıza, nasıl güldüğümüze, ne giyeceğimize, nasıl yiyeceğimize karışmaya kalkışan bu zihniyet, kadına haklarını vermek bir yana kadını aşağılayan, yok sayan anlayışın öncüsü konumuna gelmiştir. 6 yaşındaki minicik kız çocuklarımızla evliliği! (sapkınlık, çocuk istismarı, pedofili suç sayılmalı iken) normalmiş gibi gösteren yapılanmaların güç aldıkları iktidar; kadın karşıtı uygulama ve eylemleriyle, hukuku etki altına alma gayretleriyle, eğitimdeki gerici yapılanma ve müfredat çalışmalarının en olumsuz sonuçlarıyla yine kadınlarla karşı karşıya gelmektedir.
Her gün onlarca kadın işte, okulda, sokakta, ailede şiddete maruz kalmakta, kadın cinayetleri, kıyımları, istismarları ise ülkemizin yüz karası olarak karşımızda durmaktadır. Halen kadın cinayetleri ve kadına şiddet olayları katlanarak devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki “kadın cinayetleri politiktir”. “Kadın erkek eşit değildir” diyenler, adeta bu vahşete davetiye çıkartmaya devam etmektedir. Fiziksel, duygusal, psikolojik, sosyolojik her türlü şiddetin karşısındayız. İşte, fabrikada, okulda, sokakta, yaşamın her alanında ve anında sürekli korku ve endişeyle hayatlarını sürdürüyorlar.
“Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani “İstanbul Sözleşmesinden” bir gece de çıkan karanlık zihniyetin bizi getirdiği noktaya bakalım.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı verilere göre 2018 yılında 308 kadın cinayeti ve 131 şüpheli kadın ölümü; 2019 yılında 360 kadın cinayeti ve 115 şüpheli kadın ölümü; 2020 yılında 300 kadın cinayeti ve 170 şüpheli kadın ölümü; İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı 2021 yılında yayınladığı rapora göre 280 kadın cinayeti yaşandığı, 217 vakada da şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiği; 2022 yılında 334 kadın cinayeti ve 245 şüpheli kadın ölümü; 2023 yılında 315 kadın cinayeti ve 248 şüpheli kadın ölümü bilgisine yer veriliyor.
2024 yılının daha ilk 4 ayında ise 147 kadının katledildiği bilgisi verilmektedir.
İntiharlar, kayıp kadın sayısı gibi şaibeli durumlar daha bu istatistiklere dahil edilmemiştir üstelik. Kadınların yaşam hakkı ellerinden alınmakta, hayatlarıyla ilgili kararlar almaktan yoksun bırakılmakta, birçoğu koruma kararlarına rağmen öldürülmekte, kendileriyle birlikte yakınları da öldürülebilmektedir.
İktidarın, kanun yapıcılarının ve uygulayıcıların kadınlara karşı sürekli aşağılayıcı, ayrıştırıcı, şiddet ve nefret dili kullanılması, şiddetin önüne geçilebilecek önlemler alınmaması, düzenlemelerin yapılmaması, hukukun işletilmemesi, eğitim ve çalışma hayatında gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmeyişi “ kadın cinayetleri politiktir” söylemimizi haklı çıkarmaktadır.
Peki hal böyle iken, bunların önüne geçilecek hukuki, cezai yaptırımlar beklenirken kadınlarla ilgili başka hukuki! kararlar alınmakta olduğunu görüyoruz.
Mevcut yasalarda kocasının soyadını alan kadın isterse kendi soyadını da kullanabiliyorken, 9 uncu Yargı Paketi Taslağıyla bu madde de kaldırılmak istenmekte, kadının kendi soyadını tek başına kullanma hakkı yeniden gasp edilmeye çalışılmaktadır.
Sonuna kadar bunun karşısında olacağız. Biz kadınlara sordunuz mu? Hani eşitlik? Bize dair kararları alırken bize de sormalısınız!! Bize ait olan soyadlarımızı istediğiniz gibi alıp veremezsiniz!!
En başta insan olduğumuz için, sonra kadın olduğumuz için, örgütlü ve siyaseten de mücadele vermek için Cumhuriyet Halk Partili Kadınlar olarak; özgür ve güçlü kadınların özgür toplumlar yaratacağına olan inancımızla, her kadın mücadelesine her dönemde omuz verdik ve onların bu mücadelesinin sesi olmaya, haklı davasında yanlarında olmaya devam ettik, devam da edeceğiz. Hak, hukuk, adalet birilerinin keyfiyetinde olamaz. Temel hak ve özgürlüklerimizden ödün vermeyeceğiz.
Şunu çok iyi biliyoruz ki; zor dönemlerde ve en zor şartlar altında bile biz kadınlar haksızlıklara karşı isyan ediyorsak, aydınlık ve umut dolu yarınlar yakındır! Biz Kadınlar ne kadar özgürsek Türkiye de o kadar özgürdür.
Tüm kamuoyuna saygılarımızla.
Gülcan DOĞAN
CHP Didim Kadın Kolları Başkanı ve Yönetimi
HÜRAYDIN HABER
Aydın HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.