MATARACI "SİTE YÖNETİMİNİN TÜM MALİKLERE KARŞI SORUMLULUKLARI VARDIR"
"Mavişehir Site Yönetimine Tüm Maliklere Karşı Görev ve Sorumluluk Hatırlatması
Mavişehir Site Yönetimi’nin tüm maliklere karşı sorumluluğunu yerine getirip getirmediği konusu son dönemde ciddi tartışmalara yol açmıştır. Site yönetimlerinin temel yükümlülüğü, tüm maliklerin hak ve menfaatlerini eşit bir şekilde korumak ve temsil etmektir. Ancak iddialar, bu sorumluluğun yerine getirilmediği, hatta görevin kötüye kullanıldığı yönündedir. Bu durum, hem hukuki hem de etik açıdan önemli sonuçlar doğurabilecek niteliktedir.
Site Yönetimlerinin Temel Sorumluluğu
Site yönetimleri, maliklerin temsilcisi konumundadır ve hiçbir kat malikini ayırt etmeksizin herkesin haklarını korumakla yükümlüdür. Bu vekalet sorumluluğunun kötüye kullanılması, hem cezai hem de tazminat davalarını beraberinde getirir. İddialara göre, Mavişehir Site Yönetimi, resmi bir yönetim planı ve yerleşim planı olmadan usulsüz şekilde faaliyet göstermektedir. Resmi belgeler olmadan yapılan bu tür yönetim uygulamaları, geçersizlik ve hukuksuzluk anlamına gelir.
Yerleşim Planı Oluşturulmasında Usulsüzlük İddiaları
Bir yerleşim planının oluşturulabilmesi için tüm maliklerin muvafakati, bir mimar ve mühendis onayı gibi zorunlu prosedürlerin yerine getirilmesi gerekir. Ancak, 2008 yılında belediye başkan yardımcısı Ahmet Karoğlu’nun, hiçbir yasal dayanağı olmayan bir krokiyi resmi belge haline getirdiği iddia edilmektedir. Ayrıca, Mavişehir parselinin halen “tarla” niteliğinde olduğu, cins değişikliği yapılmadığı ve resmi numarataj planının bulunmadığı belirtilmektedir. Bu durum, yalnızca usulsüzlük değil, aynı zamanda kamu kaynaklarının kötüye kullanımı anlamına gelir.
Devlet Kurumlarının İtibarının Zedelenmesi
Site yönetiminin, bazı kişisel veya grup menfaatleri doğrultusunda devlet kurumlarını kullandığı ve bu kurumların itibarını zedelediği öne sürülmektedir. Bu tür eylemler, yalnızca bireylerin değil, 85 milyon insanın hakkını ilgilendiren bir durumdur. Devlet kurumlarının itibarı, toplumsal güvenin temel taşıdır ve bu güveni zedelemek, ciddi hukuki ve toplumsal sonuçlara yol açar.
Mavişehir Maliklerinin Durumu
Açılan davanın Mavişehir maliklerini hedef almadığı, ancak hukuki ve teknik gerekçelerle maliklere tebligat gönderildiği ifade edilmektedir. Davanın asıl amacının, yolsuzluğa karışan ve hukuksuz işlemler yapan kişilerin tespit edilmesi olduğu vurgulanmıştır. Bu bağlamda, Mavişehir sakinlerine çağrıda bulunularak adil ve tarafsız bir tutum sergilenmesi istenmiştir.
Sonuç ve Çağrı
Hak ve adaletin yerini bulması için tüm maliklerin, olaylara objektif bir şekilde yaklaşması, gerçek suçluların tespit edilmesi için çaba göstermesi önemlidir. Hukukun üstünlüğü ilkesine olan güven, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine dair inancı beslemektedir. Bu süreçte, yolsuzluk ve hukuksuzluk yapanların ortaya çıkarılması, yalnızca bireylerin değil, toplumun tamamının hakkını savunmak anlamına gelir.
Mavişehir sakinlerine yapılan çağrı, sadece bireysel bir hak mücadelesi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk örneği olarak değerlendirilmelidir. Gerçeklerin ortaya çıkarılması, yalnızca bireyler için değil, toplumsal adalet için de bir gerekliliktir." ifadelerine yer verdi
İLGİLİ KROKİ VE DİĞER GÖRSEL EVRAKLAR İLİŞİKTEDİR
Hüraydın Gazetesi Haber Merkezi