Onurr

EKODOSD Başkanı Sürücü , ‘Yunuslar balık değil memeli hayvanlardır’

EKODOSD Başkanı Sürücü , ‘Yunuslar balık değil memeli hayvanlardır’

EKODOSD Başkanı Çizgili Yunus balıkları ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

               Selçuk Pamucak oteller bölgesinde kıyıya vuran bir yunus ihbarı gelmesinin ardından olay yerine giden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Vatandaşlar tarafından iyi niyetle ancak yanlış bir davranışla yunusun defalarca denize doğru çekildiği ancak tekrar kıyıya geldiği söylendi.  Kumsala çıkan yunusun Stenella coeruleoalba türü erişkin bir Çizgili Yunus olduğu tespit edildi.

Selçuk İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri ve Seferihisar Sahil Güvenlik Komutanlığı personellerinin katıldığı Yunus üzerinde yapılan incelemelerde herhangi bir yara ve kesi izine rastlanmadı.

Dalgalı bir deniz ve yağmurlu bir havada kıyıya vuran yunusun daha önceki deneyimlerimizden gördüğümüz gibi bu yunusun da bir süre sonra öldüğünü gördük.

Halk arasında balık olarak bilinen aslında bir deniz memelisi olan 2.07 m. boyundaki yunustan aldığımız doku örneklerini TÜDAV (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı)’a göndereceğiz.

Ölümlü Yunus vakalarındaki en büyük sıkıntının Türkiye’de bir rehabilitasyon merkezinin olmayışıdır. Uzmanlarla görüşerek Kuşadası Adagöl’de bu tür vakalarda taşımada kullanılmak üzere şişme yataklar ve geçici rehabilitasyon için portatif havuz projesinin hayata geçirilmesiyle ilgili Kuşadası Belediyesi’ne bir öneri götüreceğiz.

Bugüne kadar Kuşadası Körfezi’nde tespit ettiğimiz 56 yunus ölümü

gerçekleşti. Bunların başında hedef dışı av olarak trol/gırgır ağları görülse de, birçok yunusun yeterli nekropsi yapılmadığı için neden öldükleri anlaşılamamıştır.

Bazı yunusların hastalıklardan öldüğünü biliyoruz.

Pamucak bölgesinde Küçük Menderes Nehri civarında birçok yunusun ölmesi, suları oldukça kirli olan nehrin olumsuz etkilerinin bu hassas deniz memelilerine etkisi var mı bunların araştırılması için DMAD (Deniz Memelileri Araştırma Derneği) ve TÜDAV (Türk Deniz Araştırmaları Vakfı) gibi uzman kuruluşlarla işbirliği yaparak takip edeceğiz” dedi.

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkan Yard. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arda M. Tonay, “Bizim gibi akciğer solunumu yapan yunuslar ve balinalar vücutlarında bir anormallik olduğu zaman ve/veya hastalandıkları zaman içgüdüsel olarak ve gerçekten son çare olarak kendilerini karaya atar ki, nefes almaya devam edebilsinler, boğulmasınlar.

Dolayısıyla intihar değil tam aksine hayatta kalmak için karaya kendilerini atıyorlar. Bu tip vakalarda veteriner hekim ve uzmanlar gelene kadar (tabi yakında var ise) ya karada (derisi nemli tutularak ve ön yüzgeçlerine ağırlık binmeden) ya da deniz içinde hayvanla birlikte beklemek, kendine gelmesini sağlamak önemli.

Eğer tabi bir rehabilitasyon merkezi var ise buna transferi de sağlanabilir ancak Türkiye’de böyle bir tesisimiz henüz yok. Ancak ne yazık ki gerçekten son çare olarak bu davranışı gösteren canlılarda ölüm oranı çok yüksektir.

Yunuslara müdahale edilirken dikkat edilmesi gereken bu canlılardan bize geçebilecek bulaşıcı hastalıkların olduğu unutulmamalı (ki bir hastalık nedeni ile karaya vurma ihtimali yüksektir), buna göre önlem alınarak yaklaşılmalı ve temas edilmeli, eğer ölüm gerçekleşirse de nekropsi ve bilimsel örnekleme ile ölüm sebebinin anlaşılması için yetkililere mutlaka haber verilmesi gerekmektedir” dedi.

HÜR AYDIN GAZETESİ - BAHATTİN ALBAYRAK