Onurr

AYDIN ZİRAAT ODALARI KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI DİDİM'DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

AYDIN ZİRAAT ODALARI KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI DİDİM'DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulunun her ay düzenli olarak farklı bir ilçede gerçekleştirildiği Koordinasyon Kurulu Toplantısı Didim Ziraat Odası Başkanlığının ev sahipliğinde Didim Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Yapılan toplantıya İlçe Kaymakamı Can Kazım KURUCA, İl Müdürü İbrahim ALTINTAŞ,  TKDK İl Koordinatörü Arzu AKAR,  Denizli Tarsim Bölge Müdürü Oktay ÇAKIROĞLU, Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Nazife ÖZKAN, DSİ 21.Bölge Müdürlüğü İşletme Bakım Şube Müdürü Emre ELMALI, Didim İlçe Müdürü Alamettin HATİPOĞLU, Koordinasyon Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Efeler Ziraat Odası Başkanı olan Mehmet KENDİRLİOĞLU ile 17 ilçenin Ziraat Odası Başkanları katılım sağladı.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bizler, Aydın ve ilçeleri Ziraat Odaları olarak, ülkemizin en değerli tarımsal ürünlerinden biri olan zeytin ve zeytinyağı üretiminde karşı karşıya kaldığımız sorunları ve çözüm taleplerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Son yıllarda, üretim maliyetlerimiz sürekli olarak artarken, üreticiden alınan sofralık zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının geçmiş yıllara oranla düşmesi, bizleri sürdürülemez bir noktaya getirmiştir. Gübre, mazot, enerji, işçilik gibi temel üretim girdilerindeki maliyet artışları, tarımsal üretimi büyük ölçüde zorlaştırmaktadır. Ancak, ürünlerimiz için belirlenen fiyatların düşüklüğü, üreticimizin emeğinin karşılığını almasına engel olmakta ve sektörde haksız kazanç uygulamalarına zemin hazırlamaktadır.

Zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının belirlenmesinde hasat öncesi yapılan yüksek rekolte açıklamaları, piyasada oluşan algı nedeniyle üreticiler üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Bu durumun birkaç boyutu vardır:

Hasat öncesinde yüksek rekolte açıklamaları, piyasada arzın bol olacağı beklentisini yaramaktadır. Bu durum, özellikle alıcılar tarafında fiyatların düşeceği yönünde bir algıya dönüşmüştür.

Alıcılar, bu açıklamaları fırsat bilerek üreticilerle daha düşük fiyatlar üzerinden pazarlık yapmaktalar. Sonuç olarak, üreticiler ürünlerini daha düşük fiyatlarla satmak zorunda kaldılar.

Yüksek rekolte beklentisi ile yapılan açıklamalar her zaman gerçekleşen miktarla örtüşmemektedir. İklim koşulları, hastalıklar, tarımsal sorunlar ve toplama maliyetlerinin yüksekliği rekolteyi olumsuz etkilemektedir. Ancak, yüksek rekolte beklentisiyle fiyatlar önceden baskılandığından, üretici bu farktan kaynaklanan kaybı telafi edememektedir.

Düşük fiyatlar, üreticinin maliyetlerini karşılayamamasına neden olmuş; özellikle küçük ölçekli üreticiler için ciddi ekonomik zorluklara yol açmıştır.

Üreticinin gelirinin düşmesi, uzun vadede üretimden vazgeçmesine ya da üretim kalitesini düşürmesine neden olacaktır.

Bazı piyasa aktörleri yüksek rekolte açıklamalarını spekülatif amaçlarla kullanmakta, düşük fiyatlardan ürün alarak ilerleyen dönemlerde yüksek fiyatlardan satmayı hedeflemekte, üreticiyi daha da zor durumda bırakmaktadır.

Bu kapsamda, haksız kazanç yaratan uygulamalarla mücadele edilmesi ve zeytin üreticilerinin emeğinin hakkını alabilmesi için ilgili bakanlıklarımızın ve sektörü bileşenlerinin aşağıdaki taleplerimizi dikkatlerine sunuyoruz:

Adil Fiyat Politikalarının Belirlenmesi: Üretici fiyatlarının piyasa şartlarında emeği ve maliyeti karşılayacak şekilde düzenlenmesi için fiyat belirleme mekanizmalarının gözden geçirilmesini talep ediyoruz.

 

Destekleme Ödemelerinin Arttırılması: Girdi maliyetlerini dengeleyebilmek adına zeytin ve zeytinyağı üreticilerine yönelik destek ödemelerinin artırılmasını ve zamanında yapılmasını istiyoruz.  Devlet, fiyatların aşırı düşmesini engellemek için taban fiyat uygulamaları veya destekleme alımları yapabilir.

Piyasada Denetimlerin Güçlendirilmesi: Haksız kazanç yaratan, üreticiyi sömüren ve fiyatları manipüle eden uygulamalara karşı etkin piyasa denetimlerinin artırılmasını bekliyoruz. Bağımsız ve Gerçekçi Rekolte Tahminlerinin sağlanması; Rekolte tahminleri bağımsız kuruluşlarca, bilimsel yöntemlerle yapılmalı ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Spekülasyonun Önlenmesini; Piyasada spekülatif hareketlerin engellenmesi için düzenleyici denetim mekanizmaları devreye alınmalıdır.

İhracat Teşviklerinin Sağlanması: Türk zeytinyağının dünya pazarındaki rekabet gücünü artırmak için ihracat teşviklerinin artırılmasını ve dış pazarlara erişim kolaylığı sağlanmasını talep ediyoruz.

Kooperatifleşmenin ve Örgütlenmenin Desteklenmesi: Üreticilerin pazarlık gücünü artırmak ve gelirlerini daha iyi seviyelere taşımak amacıyla kooperatifleşmenin teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Üretici Birliklerinin Güçlendirilmesi; üreticilerin kooperatifleşerek birlikte hareket etmesi, pazarlık güçlerini artırabilir ve fiyat baskısını azaltabilir.

Biz üreticiler, ülkemizin tarımsal kalkınmasında ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesinde hayati bir rol oynayan zeytinyağı üretimini sürdürmek ve geleceğe taşımak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye kararlıyız. Ancak bunun için devletimizin, ilgili kurumların ve kamuoyunun desteği hayati önem taşımaktadır.

Zeytin/Zeytinyağı kooperatifleri ve Üretici Birlikleri UZZK, aracı, işletmeci ve zeytin/ zeytinyağı sanayicisinin İhracatçı Birliklerinin alım politikalarını ve bu fiyatları kabul etmediklerini ilan etmelidirler.

Zeytinyağına yönelik ülkemizde lisanslı depolar bulunmamaktadır. En az 150 bin ton kapasiteli lisanslı depolar hayata geçirilmelidir.

Bu bağlamda, tüm paydaşları zeytin ve zeytinyağı sektörüne sahip çıkmaya, haksız kazanç uygulamalarına karşı durmaya ve üreticinin emeğini korumaya davet ediyoruz.”

Hüraydın Haber Merkezi